|
|
|
Takvim |
|
« |
Mayıs - 2024 |
» |
PT |
SL |
ÇŞ |
PŞ |
CM |
CT |
PZ |
| |
1 |
2 |
3 |
4 |
5 |
6 |
7 |
8 |
9 |
10 |
11 |
12 |
13 |
14 |
15 |
16 |
17 |
18 |
19 |
20 |
21 |
22 |
23 |
24 |
25 |
26 |
27 |
28 |
29 |
30 |
31 |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Haberler |
|
|
VALİ ÇİÇEK, AÇIK HAVA MÜZESİNİ GEZDİ |
Perşembe, 24 Haziran 2010 |
Karakoyunlu ilçesinde koruma altında bulunan açık hava müzesi İlimiz Valisi Amir Çiçek, Karakoyunlu Kaymakamı M. Alper Çığ ve Karakoyunlu Belediye Başkanı Ziyatali Deliktaş tarafından gezildi. Karakoyunlu Belediye Başkanı Ziyatali Deliktaş, Vali Çiçek’e Karakoyunlu ilçesinde bulunan koç başlı mezar taşları hakında bilgi verdi. Deliktaş, “Koç başı mezarları Karakoyunlular döneminden günümüze gelebilen eserler arasındadır. Selçuklular ve Karakoyunlular döneminde yapılmış Doğu Anadolu’nun bir çok yerinde hayvan şeklinde mezar taşlarına rastlanmaktadır. Bu mezar taşları genellikle kahramanlıkları görülen kişiler ile genç yaşta ölen kişiler için dikilmiştir. Bu taşların üzerinde kitabelere rastlanmamaktadır. Karakoyunlu’daki koç başlı mezar taşları yöresel taşlardan yapılmışlar ve bunların büyük bir kısmı da günümüze iyi bir durumda gelebilmiştir. Koç başı mezarlarıyla ve Şehitlik anıtının yer aldığı tarihi bir değer taşıdığı için bir mezarlığımızı koruma altına alarak Açık Hava müzesi yaptık. Belediyenin kendi imkanları çerçevesinde Mezarlıklarımızın içi ve çevresi çiçeklerle, çam ve diğer ağaçlarla yeşillendirdik. Deliktaş “Mezarlıklarımızı gül bahçesine çevireceğiz.” dedi. Açık Hava Müzesini gezen Vali Çiçek ”Tarihi eserlerimize sahip çıkarak koruma altına almalıyız. Karakoyunlu ilçesi açık hava müzesine yapılan şehitlik anıtı gurur verici çok güzel olmuş, Belediye başkanımızı bu çalışmasından dolayı takdir ediyorum. Burdan şehitlerimizi minnetle anıyoruz.” dedi. | |
|
Çarşamba, 23 Haziran 2010 |
Vali Amir Çiçek, Iğdır’a bağlı Karakoyunlu ilçesinde Gazi YİBO’da kurum müdürleri ile bir araya gelerek ilçenin sorunlarını dinledi. Gazi YİBO’da yapılan toplantıya, Vali Amir Çiçek, J. Alay Komutanı Ernail Keleş, Karakoyunlu Kaymakamı M. Alper Çığ, Emniyet Müdürü Cemil Tonbul, Karakoyunlu Belediye Başkanı Ziyatali Deliktaş, Kurum Müdürleri ve İlçe ve Köy Muhtarları katıldı. Vali Çiçek Gazi Yibo’da yaptığı toplantıda genel olarak, yol, su, eğitim, elektrik sorunlarının çözülmesi için gereğinin yapılmasını istedi. Vali Çiçek, Muhtarlara seslenerek “Bütün yük sizlerin sırtında sizler sorunları tespit ederek bizlere bildireceksiniz. Bunun için hep birlikte çalışmalıyız. Okula gitmeyen olursa tespit edelim Eğitiminin devamını sağlayalım. Okula gidip gelemeyen varsa bunları tespit ederek yatılı okulumuza yerleştirelim. Devletimiz halkı için herşeyini feda ediyor yeterki halk vatandaş sıkıntı çekmesin diyor. Sağlık sorunu yaşayan varsa gereğini yapalım, Engelli çocuklarımız yada yardıma muhtaç yaşlı kendine bakamayacak durumda olanlar varsa bunları tespit edelim. Gerekirse bakım isteniyorsa yaşlılarımızı tespit edelim bir bakıcı tutalım devletimiz bakıcı parası ödüyor. Bölgede Köy yolları bozuksa bunu il özel idaremize bildirerek yapılması için çözüm yolları arayalım. Hayvancılık bölgesi tarıma el verişli bir bölge bunun kıymetini bilelim. Hayvanlarımızı küpeletelim, İnsanlarımız nasıl kayıt altındaysa hayvanlarımızıda kayıt altına alalım.” dedi. Karakoyunlu Kaymakamı M.Alper Çığ, “Bölgemizde okula devam etmeyen öğrenciler vardı. Velileri ikna etmek için Gazi YİBO da bir komisyon kurularak köylerde tarama yaptılar. İkna edilen veliler sayesinde birçok öğrenci okullu oldu. “dedi. İlçe Milli Eğitim Müdürü Ramazan Tuzluca’da “ Bu ziyaretlerde veli ve öğrenciyle birebir görüşülmüş; ilköğretimin zorunlu olduğu, öğrenim çağındaki tüm çocukların okula devamlarının sağlanmasında öğrenci velisinin birinci derecede sorumlu tutulduğu, eğitimin ve okulun günümüzdeki öneminin giderek arttığı, iyi bir eğitim sürecinden geçmemiş bireylerin yaşamları boyunca sıkıntı yaşayacağı ve karşılaşacağı problemleri çözmekte, gelişen, değişen dünyaya uyum sağlamakta zorlanacağı gibi konuların anlatıldığını.” söyledi. Sağlık Müdürü Seyfettin Yeşilboya ”Sağlıkla ilgili gerek ilde gerekse ilçede sağlık konusunda Aile hekimlerimiz tarafından vatandaş bilgilendiriliyor. Aile hekimlerimiz ev ev gezerek tespitler yapıyor. Sağlık kontrollerini devam ettiriyor.” dedi. Daha sonra Vali Çiçek, Kurumları gezerek incelemelerde bulundu. | |
|
Karakoyunlu'da Mezarlık Alanları Temizleniyor... İlimiz Karakoyunlu ilçesinde belediye ekipleri ilçe mezarlığında ot temizliği yaptı. Yaz ayları nedeniyle tarihi ilçenin genelinde geniş çaplı bir temizleme çalışması başlatan Karakoyunlu Belediyesi, park bahçe, çevre ve Zabıta müdürlüğü ile birlikte yabani ot temizliğine başladı. Karakoyunlu Belediyesi ekiplerince başlatılan çalışmalar sonrasında ilçe genelindeki mezarlıklarda yabani otlar temiz- lendikten sonra yol güzergahlarındaki ot temizleme çalışmalarının devam edeceği bildirildi. Karakoyunlu İlçesi Belediye Başkanı Ziyatali Deliktaş, “İlçemizde bulunan iki mezarlığın içinde bulunan yabani otları temizledik. Iğdır Karakoyunlu ilçesinde bulunan koç başlı mezar taşları Karakoyunlular döneminden günümüze gelebilen eserler arasındadır. Selçuklular ve Karakoyunlular döneminde yapılmış Doğu Anadolu’nun bir çok yerinde hayvan şeklinde mezar taşlarına rastlanmaktadır. Bu mezar taşları genellikle kahramanlıkları görülen kişiler ile genç yaşta ölen kişiler için dikilmiştir. Bu taşların üze- rinde kitabelere rastlanmamaktadır. Karakoyunlu’daki koç başlı mezar taşları yöresel taşlardan yapılmışlar ve bunların büyük bir kısmı da günümüze iyi bir durumda gelebilmiştir. Koç başı mezarlarıyla ve Şehitlik anıtının yer aldığı tarihi bir değer taşıdığı için bir mezarlığımızı koruma altına alarak Açık Hava müzesi yaptık. Belediyenin kendi imkanları çerçevesinde Mezarlıklarımızın içi ve çevresi Çiçeklerle, çam ve diğer ağaçlarla yeşillendirdik. Mezarlıklarımızı gül bahçesine çevireceğiz.” dedi. |
|
SEVGİNİN (IĞDIR'ın)DEĞERİNİ BİLMEK Adam, telaşlı, öfkeli bir halde hanımına bağırıp, çağırıyordu. Babalarının sesini duyan iki çocuk ise yataklarından kalkıp salona gelmişti. Babalarının öfkesini görünce, korkmuş, sinmiş halde birer koltukta sessizce oturup kalmıştı.
Adam, çocuklara, hanımın üzüntüsüne aldırmadan söylenip duruyordu:
-Söyledim değil mi, söyledim. Bu gün toplantı olduğunu, açık mavi gömleği ütülemeni söyledim. "Kahverengi gömlekle gidiversen nolur!"muş. Bugün sunum yapacağım, karamsar bir görüntü mü vereyim, dinleyenlerin! içi kararsın, bu da projeye verecekleri oyu etkilesin! Bunu mu istiyorsun?
-Tamam bey, bitti işte.
Adam açık mavi göleği hışımla aldı;
-Bitti, tabi bitti ama ben geç kaldıktan sonra bitmiş neye yarar.
Hanımı çocukların korkmuş yüzlerine baktıktan sonra, yine eşini sakinleştirmeye çabaladı;
-Dün bundan da geç çıkmıştın, vakit var, yetişirsin.< /SIPAN>
-Anlamıyor ki, anlamıyor ki. Bu gün sunumu ben yapacağım. Herkesten önce gitmeliyim ki, gelecek önemli konuklara 'Hoş geldiniz' demeliyim.
Adam bir sürü söz daha söylenerek, bağırarak çıktı, arabasını çalıştırıp uzaklaştı. Hanımı, direksiyon başında da öfke saçan eşinin halinden endişelendi, "Bir kaza yapmasa bari..."
Eşi! uzaklaşınca, çocuklarının yanına gidip sarıldı, rahatlatmaya çalıştı.
-Madem erkenden kalktınız, hemen size sultanlara layık bir kahvaltı hazırlayıp getireceğim.
Mutfağa geçti, zihnindeki huzursuzluğu dağıtmak için hemen neşeli müzikler çalan bir radyoyu açtı. Ocağa haşlamak için yumurta koydu, cezvede süt ısıtmaya başladı. Masaya zeytin, peynir, reçel koymayı da ihmal etmedi.
Biraz sonra çocuklarına seslendi
-Kahvaltınız hazııır!
Çocuklar kahvaltıya otururken, radyoda müziğin birden kesilmesi dikkatini çekti. Son dakika haberi anonsuyla, radyonun sesini biraz daha açtı. Radyo'da zincirleme bir kaza haberi vardı. Ayrıntılar biraz sonra birlikte olacağız demişti spiker, ama kazanın yerini söylediği andan itibaren o sandalyesine yığılıp kalmıştı. Spikerin bahsettiği kaza yeri, kocasının her gün işe giderken geçtiği dörtlü kavşaktı. Eşinin bu kavşaktaki trafikten şikayetçi olduğunu, her sabah yoğun bir trafik olduğunu söyleyişi aklına geldi. "Geç kaldım diye acele edip acaba o da..." Aklına gelen düşünce içini daha da yaktı, hemen ayağa kalktı.
-Çocuklar, unutmayın ocağa yaklaşmak yasak. Kahvaltınızı yapıp salona geçin, oynayın. Benim acil bir yere uğramam gerek, kapıyı da kimseye açmayın tamam mı?
Çocukları uslu, söz dinler olduğu halde, çok kısa süreli de olsa evde yalnız bırakmak zorunda kalsa tekrar tekrar tembihte bulunurdu! .
Sokağa çıkmak için üzerine bir şeyler aldı, cebine de bir taksi parası aldı. Kapıya yöneldiğinde kocasının bu kazada ölmüş olabileceği endişesiyle kabaran yüreğine daha fazla dayanamayıp, ağlamaya başlamıştı. Gözyaşlarını çocukları görmesin diye, açık olan mutfak kapısına sırtını dönmeye özen gösteriyordu. İçindeki acının kocasının ölmüş olma ihtimali kadar, giderken kendisini kırması ve çocuklarının önünde bağırıp çağırmasından da kaynaklandığını anladı. Oysa her zaman böyle öfkeli değildi.
-Eğer ölürse, çocuklarım babalarını, son gördükleri haliyle mi hatırlayacak? Kalp kıran, öfkeli bir baba olarak mı kalacak akıllarında?
Kapıdan çıkarken, çocuklarına bir kez daha seslenecekti ama artık akan gözyaşları saklanamayacak haldeydi. Hemen kapıyı açıp dışarı çıkmak için hamle yaptı ama karşısında kapıya doğru adım atmakta olan kocası vardı.
Adam, bir an karısının ıslak yanaklarına baktı; "Haberleri mi dinledin?" diye sordu. Hanımı, konuşamadan sadece başıyla onayladı. Adam, önce sarıldı, sonra eşinin yanaklarını sildi. Hanımı zorlukla sordu;
-Hani önemli bir toplantına geç kalmıştın, niye döndün?
-Kaza benim hemen yakınımda oldu. O anda toplantıdan daha önemli bir şeyi unuttuğumu hatırladım. Eğer o kazada ölseydim... O anda çocuklar da yanlarına gelmiş, babalarının yine öfkeli olabileceğini düşünerek, annelerinin yanında durmuştu. Adam, bütün içten, samimi gülümsemesiyle çocuklarını yanına çağırdı, boyunlarına sarıldı, yanaklarından öptü.
-Ben bu gün büyük bir hata yaptım ve evden çıkarken, sizleri ne kadar sevdiğimi söylemeyi unuttum. Böyle önemli bir şey unutulur mu hiç. Ne yapalım, ben de geri döndüm.
Yukarıda ki öykü'den almamız gereken bir kıssadan hisse olduğu inancındayım. Geçtiğimiz günlerde bir yakınımın cenaze törenine katılmak için Iğdıra gitmiştim. Herhangi bir biyolojik bağım olmamasına rağmen kendime en yakın gördüğüm, kardeşim bildiğim İsmet TAŞAN beni evine konuk etmiş ve üç gün boyunca ağırlamıştı. Buradan kendisine saygı ve minnetlerimi gönderirken bir şeye dikkat çekme gereğini de kendime bir Iğdırlı olarak borç bilirim.
Peki nedir budikkat çekici olay; Her sabah olduğu gibi sabahları erken kalkar kahvemi yudumlarken o gün için yapılması gerekenleri kafamda tasarlar şekillendirir ve güne öyle başlarım. İsmet TAŞAN beydeki daha ilk günün sabahında yine erkenden kalkmış elimi yüzümü yıkadıktan sonra üstümü giyinerek evden dışarı çıkmıştım. amacım fırından yöremize özgü mis kokulu taze pide, simit ve bohça alarak eve dönüp hane halkıyla sohbet eşliğinde güzel bir kahvaltı yapmaktı. Oysa ki ben Postahanenin karşı çaprazında açık gördüğüm bir kahvehaneye gitmiştim. Daha sabahın erken saatlerinde günü paylaşmak için benden daha önce uyanıp kahveye gelenler varmış! Bütün bunlar doğal olmamakla birlikte dikkatimi çeken başka bir şey vardı o da iki ayrı masada oturan iki ayrı kişi. Fakat konu sizlerin de tahmin edeceği üzre "SİYASET" vebu siyasette kimlerin daha etkin rol oynadığıydı!.. Masalarda oturanlardan birinin söylediği aynen şuydu; " Ben Pulur köyünde oturan kürt kökenliyim!.. Ama ne var ki ığdır halkı aptalca hareket ediyor sebebi ise; Araslar benim de köyüm olmak üzre toprakları icar yoluyla kiralayıp ürünler ekiyor onlar olmasaydı bizlerin hali ne olurdu"? Bir diğeri ise kendisinin "Karsın Kağızman ilçesinden olduğunu ve birzamanlar sayın Nurettin ARAS'a bir işinin düştüğünü, oğlunun Ticaret lisesi mezunu olduğunu ve hatta oğlu için sayın ARAS'a gittiğini, oğlunun adını söyleyince sayın ARAS'ın öğrencisi olduğunu hatırladığını akabinde ise sayın ARAS'ın yarın oğlunuz yanıma gelsin ve işe başlasın dediğini ifade ettikten sonra cehaletini aleni bir şekilde ortaya koyarcasına sözlerine devam ediyordu. "Ya arkadaşım ığdır halkı cahildir cahil"! Diğer kişi neden? Diye soruyor. Kağızmanlı olan kardeşimiz cevaplıyordu; "şu sebepten dolayı cahildir ığdırlı kendisini yönetecek kişi değil, kendisine çoban seçiyor!.. Çok basit beklentiler peşinde koşuyorlar ya çocuğunu işe koydurmak için, ya yakınının kadrosunu değiştirmek içinveyahut gıcık olduğu insanı sürdürmek yerinden etmek için lider arıyor"!.. Pulur'lu kardeşimiz teğit ederek doğrudur vallahi aynen öyle" diye cevap veriyordu!.. Tam da geç kaldığımı düşündüğüm anda Sayın İsmet TAŞAN kardeşim beni telefonla arayarak nerde olduğumu kahvaltıya beklediklerini söyledi. İçmiş olduğum çayın ücretini ödeyerek kahvehaneden ayrıldığımda kahvehane kültürüyle siyasete yön verme hararetli bir şekilde devam ediyordu. Ama bir şeyi gözardı ederek "IĞDIR'IN DEĞERİNİ BİLMEDEN" Sırf kişisel kaygılarından dolayı Iğdır siyasetine akıllarınca yön vermek. Sevgili Iğdırlılar gelin kişisel kaygılarınızı bireysel çıkarlarınızı bir kenara bırakarak kenetlenin ve güzide IĞDIR'ımızı kaybedeceğiniz Her günü, son günün olarak bil ve öyle hareket et!..
Saygılarımla Efkan ÖTGÜN-Ankara
|
|
İlçemiz nüfus müdürü Saygıdeğer dostum Yusuf Kaya 06-05-2010 Tarihinde Vefat etti. Karakoyunlu da her kesim sevgisini kazanan sevilen sayılan müntaz bir şahsiyetti. Dostluğuna arkadaşlığına doyamadığımız Ağabeyimizi kayıp etmenin büyük üzüntüsü içindeyiz. Merhuma Cenab-ı Allah’tan rahmet Ailesine sevenlerine ve tüm karakoyunlu halkına başsağlığı diliyorum.
- Sefer Karakoyunlu
- Bahariye Eğitim Kurumları
- Yön.Kur.Bşk
İrtibat:Erhan KAYA 0532 205 43 47
|
|
|
|